18 Kasım 2009 Çarşamba

Shave my back and call me an elf!



Şu sıralar çılgınlar gibi Dragon Age: Origins oynadım. Nedir bu diyen çok az insan olduğunu tahmin ediyorum. Sonuçta oyun piyasasını takip edip bunu bilmemek zor :D Ama açıklayayım. Bu oyun “Baldurs Gate varisiyim ben” diyerek geldi. Açıkçası Baldurs Gate 2 sonrasında çıkan her RPG olduğunu iddia eden şeylere burun kıvıran ben pek umutlu değildim. Nette “This is the New Shit” eşliğinde izlediğimiz videolar güzeldi hoştu falan ama sonuçta bunlar göz boyama oluyorlar anca. Bir Neverwinter Nights’tan daha fazla sevebileceğime pek ihtimal vermiyordum. 3 boyut düşmanlığı diyebiliriz sanırım buna. Bu konuya daha sonra başka bir yazıda değinmeyi planlıyorum. (Evet planlıyorum yani bu blogu yazacağım boş bırakmaya niyetim yok :D)

Sonuç olarak oyun geldi kurdum açtım biraz karıştırdım falan. Beğenmedim o kadar çok. Oynanış garip böyle bir, saçma falan. Sonra hadi dedim en baştan başlayayım bir daha. Bu ilk ders oldu bana. Her oyunda ilk karakteri Mage veya Ranger (veya ok kullanabilen herhangi bir sınıf) olan benim için oyundaki mage sistemi çok kötü geldi. Gittim Rogue açtım “niaaa ok” nidaları ile. Ama burada ikinci bir acı gerçek. Başlarda ok hiçbir halta yaramıyor. Belki yanlış skilerle başladım falan ama. Yok yok başta hakkaten kötü. Alın elinize iki kılıç-bıçak döner yapın milleti :P Sonradan güzel karakterler geliyor zaten. Neyse aslında tam olarak bir oyun incelemesi düşünmüyorum yazmak için. İzlenimlerimi aktarmak istedim ilk başlangıç için. Mage sistemine bir yerden sonra alışıyor insan. Hatta tek bir Morrigan ile bir grup undeadi öldürebilir, bir Wyne ile partinin potion fonuna ayırdığı parayı içkiyle çarçur edebilirsiniz. Oyun içi diyaloglar çok efsane olmuşlar. İlk başta anlamıyordum “Ulan biri konuşuyor nerde” falan derken fark ettim karakterler belli zamanlarda konuşmaya başlıyorlar. Genelde ikili diyaloglar. Bunlar zaten Baldur’s Gate zamanlarına döndürüyorlar insanları. Emin değilim genelde sabit bir grupla good bir parti ile oynadım ama muhtemelen her karakterin birbiriyle bir etkileşimi bir muhabbeti var. Okunmaya değer şeyler cidden.

Neyse şimdi blogda zaman zaman oyundan kısımlar anlatabilir resimler koyabilirim. Bu sebeple öncelikle oyunu yazmayı uygun gördüm böylece “ne lan bu?” denmesini engellemiş olacağım :D Ünlü “This is the New Shit” videosunu buralara bir yere koyup kapatacağım yazıları. Ayrıca çok garip oldu bu yazım şekli sevmedim açıkçası. Dergi incelemesi yazar gibi yazdım. Daha düzgün yazılar yazacağım bundan sonra :D
 
Trailer

0 görüş:

Yorum Gönder

Categories

Pages

Popular Posts

Recent Posts